İstanbul – Her yeni jenerasyon, iş hayatına farklı bir soluk getirir. Y kuşağı "kariyer basamaklarını hızla tırmanma" peşindeyken, şimdi sahneye çıkan Z kuşağı, yepyeni bir motto ile iş dünyasını şekillendiriyor: "Sadece görevimi yaparım, fazlasını beklemeyin!" Bu duruma, özellikle sosyal medyada popülerleşen "Sessiz Ayrılık" (Quiet Quitting) adı veriliyor.
Peki, plazaların camlı duvarları arasında ve start-up’ların esnek ofislerinde yükselen bu "sessiz başkaldırı" tam olarak ne anlama geliyor?
'Fazladan Mesai Mi? Teşekkürler, Almayayım!'
Sessiz ayrılık, adından da anlaşılacağı gibi, bir çalışanın istifa dilekçesi vermeden, işini bırakmadan, ancak işine olan duygusal ve zihinsel yatırımını minimuma indirmesi durumudur. Bu çalışanlar, verilen görevi eksiksiz yapar, ancak fazladan sorumluluk almaz, inisiyatif kullanmaz, mesai saatlerinin dışında asla çalışmaz ve kariyer gelişimine yönelik ek çaba sarf etmez. Kısacası, işini "sadece iş" olarak görürler.
Neden Z Kuşağı Arasında Bu Kadar Yaygın?
Uzmanlar, bu durumun ardında birden fazla neden yattığını belirtiyor:
-
Tükenmişlik Sendromu: Pandemi dönemiyle artan stres ve iş yoğunluğu, gençleri "daha azla yetinmeye" itti.
-
Yaşam-İş Dengesi: Z kuşağı, önceki jenerasyonlara göre kişisel hayatlarına ve hobilerine daha fazla önem veriyor. İş, hayatlarının tamamı değil, sadece bir parçası.
-
Düşük Bağlılık: Özellikle büyük kurumsal yapılarda, kendilerini "bir dişli" gibi hisseden gençler, aidiyet duygusu geliştirmekte zorlanıyor.
-
Sosyal Medya Etkisi: TikTok, Instagram gibi platformlarda "işkolikliği" eleştiren ve "kendine öncelik ver" mesajları veren içerikler, bu trendin yaygınlaşmasında etkili oluyor.
Bir insan kaynakları uzmanı, "Gençler artık 'bir üst yönetici olma' hayaliyle yanıp tutuşmuyor. Daha çok, kendilerine yetecek kadar kazanmak ve kalan zamanda kendi projeleriyle, hobileriyle ilgilenmek istiyorlar," yorumunu yapıyor.
İşverenler İçin Yeni Bir Denklem:
Bu durum, şirketler ve yöneticiler için yeni bir meydan okuma anlamına geliyor. Çalışanların motivasyonunu ve bağlılığını artırmak için sadece maaş ve unvan teklif etmek yerine, onlara anlamlı bir amaç, esnek çalışma koşulları ve kişisel gelişim fırsatları sunmak kritik hale geliyor.
Z kuşağının iş hayatına getirdiği bu "sessiz devrim", uzun vadede şirket kültürlerini ve kariyer algısını derinden değiştirecek gibi görünüyor. "Sadece görevimi yaparım" diyen bir nesil, iş dünyasını yeniden tanımlıyor.
💬 Yorumlar (0)
Yorum Yap
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!